Nebahat Akkoç

Eğitimi konuşma fırsatı

Nebahat Akkoç

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası-Eğitim Sen, Diyarbakır 1990’lar

     

İçgüdüleri muhalif olan bir insan olarak 12 Eylül darbesinin dümdüz ettiği bir Türkiye’de, yeniden yapılanmanın içinde olayım istedim. 1992’de Diyarbakır Şube Başkanlığını üstlendiğim dönem, sanırım 700 civarında üye vardı. Ben başkanlıktan ayrıldığımda üye sayısı 2500’e çıkmıştı. Bütün okullara giderek üye kaydı yaptık. Resmi olarak var olmasak da meşruyduk. Koşullar gerçekten çok ağırdı.

Benim dönemimde yirmi altı öğretmen öldürüldü. Öğretmenler olarak devletin okullara koruma vermesini talep edelim dedik. Tamamen bu maksatla 23 Ekim Cuma günü Milli Eğitim Müdürüne telefon açıp randevu aldım Pazartesi günü kabul edeceğini söylediler. OHAL Valisi Milli Eğitim Müdürünü arıyor, toplantıyı iptal etmek istiyorlar. O gün kıyamet koptu. Benim evimden Milli Eğitim Müdürlüğüne kadar her yer panzerler, özel timler. En sonunda Milli Eğitim Müdürüyle benim görüşmeme karar verildi. Yukarı çıktığım zaman Milli Eğitim Müdürlüğünün her basamağında garip garip adamlar. Aşağı indiğim zaman 14 tane arkadaşım gözaltına alınmıştı, bayağı hırpalamışlar da. Hemen valiye koştum, “arkadaşlarım gözaltında” dedim… Bana “Nebahat Hanım gidin evinize” dedi. “Arkadaşların serbest kalacak.” Yüz ifadesini hiç unutmuyorum. Bana “Uğraşma, bırak, ne yapıyorsun!” der gibi baktığını hissetmiştim…

O günden sonra hayatım eskisi gibi olmadı. Ertesi günden başlayarak sürekli telefonlarla marşlar dinletildi. Eğer Diyarbakır’ı terk edip gitmezsek, başımıza bir şey geleceği söylendi. O arada birkaç arkadaş daha vuruldu. Derken Ocak’ın 13’ünde de kocamı vurdular. Böyle bir sendika dönemi oldu. Kocamın vurulduğu günden sonra, bir daha hiç okula gitmedim. Yeni yüzyılın devrimi, eğitim ile olacak, diye bir inancım vardı. Ama eğitimi konuşmaya fırsat bile olmadı.

Nebahat Akkoç‘un anlatısının tamamını okumak için tıklayınız

Nebahat Akkoç‘un ile  sözlü tarih görüşmesi 2017 yılında yapılmıştır.   

Menü POPUP